Bumerang - Yazarkafe

6 Eylül 2019 Cuma

“Dilin kadar varsın.”

“Dilin kadar varsın.”

Adamın birinin babadan yadigâr antik ipek bir halısı varmış. Satmaya karar vermiş. Ona göstermiş buna göstermiş, ama kimse talip olmamış. Sonunda zengin birini bulmuş ve ona götürmüş.

27 Temmuz 2019 Cumartesi

Mısır Tarlasının Verimi ve Toplum

Mısır Tarlasının Verimi ve Toplum

Mısır yetiştiren bir çiftçi, her yıl en kaliteli mısır ödülünü alırmış. Çiftçi, ödül aldığı mısırların tohumlarını da ekmeleri için komşularına dağıtırmış. Bunu öğrenen bir gazeteci röportaj yapmak için çiftliğe gelmiş.


Gazeteci çiftçiye sormuş:
“Seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, kaliteli tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun?”

26 Temmuz 2019 Cuma

Ucuz Görünümlü Sade Bardaklar

Ucuz Görünümlü Sade Bardaklar


Bir grup kariyer yolunda ilerleyen yeni mezun, eski üniversitelerindeki profesörlerini ziyaret için bir araya gelirler. Sohbet, sonunda işin ve hayatın stresinden şikâyetleşmeye döner.

Misafirlerine kahve ikram etmek isteyen profesör mutfağa gider ve yanında büyük bir termos içinde kahve ve porselen, plastik, cam, kristal olmak üzere değişik tarzda ve ucuz görünenden, pahalı ve hatta çok özel olanlarına kadar değişik kahve bardakları ile gelir.

"Kitap okumanın faydası nedir?'' diyenlere...

"Kitap okumanın faydası nedir?'' diyenlere...

Bir defasında hocama dedim ki: “Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı.”

Bana bir meyve uzattı ve dedi ki: “Bunu ağzında çiğneyip ye.”
Yedikten sonra sordu:
”Şimdi sen büyüdün mü?
” Hayır,” dedim.
Dedi ki: “Büyümedin ama o vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…”

Gerçekten İllüzyonda mıyız? Gördüklerinize asla inanmayın!

Gerçekten İllüzyonda mıyız? Gördüklerinize asla inanmayın!


Eski Çin’de idam mahkûmlarının son gecelerini hep birlikte neşe içinde geçirmelerine izin verilirmiş. Mahkûmlar, cellât da aralarında olmak üzere, hep birlikte sabaha kadar şarkılar söyler, en sevdikleri yemekleri yer ve pirinç rakısı kadehlerini peş peşe yuvarlayıp mutlu olurlarmış. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte cellât, ansızın hareketlenip palasını çeker ve hafiften çakırkeyif mahkûmların kellesini, tırpanla başak biçer gibi alıverirmiş.

Yalnız 8 Dakikan Var

Yalnız 8 Dakikan Var

Hikâyede anlatılan efsaneye göre bir kadın, bir gün kucağındaki çocuğu ile
birlikte bir mağaranın önünden geçerken içeriden gelen bir ses duyar:
"İçeri gir ve ne istersen al, ama en mühim olanı unutma! Ayrıca:
Sen çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da dikkate
al... Ancak bu fırsatı kaçırma, ama yine de en mühim şeyi unutma..."
diyor, durmadan ikaz ediyordu.

Yalnız 8 Dakikan Var

6 Temmuz 2019 Cumartesi

İnsan Ne ile Yaşar

Tolstoy’un "İnsan Ne ile Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır.


Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını kaybedersin.”

25 Haziran 2019 Salı

DOLMUŞ FİKRİ NASIL ÇIKTI ?

DOLMUŞ FİKRİ NASIL ÇIKTI ?

Tarih sayfalarını karıştırdığımızda dolmuş fikrinin 1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nın bir sonucu olarak ortaya çıktığını görüyoruz. 1929 ekonomik krizi patladığında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kepenkler bir bir kapanıyor, bütün esnaf gibi taksicilerde kara kara düşünüyordu. Cağaloğlu’nda lokanta işleten Aşçı Halit ise turistlerle arkadaşlık kurdukça taksiciliğe de başlamıştı bu sıralarda. Fakat kriz döneminde kontak açmadan evinin yolunu tutuyordu.

24 Haziran 2019 Pazartesi

Gripinin Mucidi Necip Akar...


Gripin Hapının Mucidi Necip Akar...

1904 yılında, Nizip’te doğan Necip Akar; 5 yaşında ailesiyle birlikte İstanbul'a gelmiştir.

İlk eğitimini Kadıköy'de yaptıktan sonra, orta ve lise öğrenimini Vefa Lisesi'nde tamamlamış, 1924 yılında da Eczacılık Okulu’ndan mezun olmuştur.

26 Nisan 2019 Cuma

Stoney Kızılderilisi...

Stoney Kızılderilisi...

1871 yılında doğan "Tatanga Mani" ya da "Yürüyen Boğa" adlı, yaşamı boyunca doğayı anlamaya çalışan Stoney Kızılderilisi, yaşlılığında Kanada hükümeti tarafından Kızılderili halkının temsilcisi olarak bir dünya turuna çıkarılır.

87 yaşında, Londra'da yaptığı bir konuşmada, Kızılderililerin Yüce Ruh'la ve onun yarattığı doğa ile olan ilişkisini şu şekilde dile getirir:

10 Nisan 2019 Çarşamba

Yalancı Şahitler Kıraathanesi

 Güne özel manidar bir  hikaye paylaşmak istedik:

Adliyenin yanında ''Yalancı Şahitler Kıraathanesi'' vardır. Davası olan Vatandaş yalancı şahit bulmak için kıraathaneye girer, Şahide ihtiyacı olduğunu söyler. Kendisine konuyu sorarlar, alacak meselesi der. Bunun üzerine işi kapmak isteyen yalancı şahitler atılır, ''Abi geri vermedimi hala o şerefsiz aldığı parayı'' derler. Şahit arayan Vatandaş, hayır, borçlu olan benim deyince de ''Abi ödediğini biz gözümüzle gördük, kaç kere ödeyeceksin o şerefsize borcunu" derler.



Mehmet Abdullahoğlu

1 Nisan 2019 Pazartesi

Hazal Burkankulu - Ederlezi

Hazal Burkankulu - Ederlezi
Söz - Müzik: Goran Bregoviç Düzenleme: Taner Çalık Vokal: Hazal Burkankulu Geri vokaller: Saniye Bıdıcı, Can Egesel, Birkan Yavuz, Taner Çalık Gitar: Taner Çalık Soprano saksafon: Ozan Tura Akordeon: Alpay Vural Perküsyon: Müslüm Döner Makyöz: Sevcan İpar Mekan: Zeynep Yenge Vintage Kostümler : Zeynep Yenge Vintage, Gizem Sevinç Sanat Yönetmeni : Gizem Sevinç,Hülya Akar Yönetmen : Zübeyir Süğlün Görüntü yönetmeni ve Kurgu şefi: Fatih Akal

27 Mart 2019 Çarşamba

Kuyudan Çıkan Gerçek

Jean-Léon Gérôme’un ‘Kuyudan Çıkan Gerçek” tablosu
Kuyudan Çıkan Gerçek

19 yüzyıl efsanesine göre gerçek ve yalan bir gün buluşurlar.

Yalan doğru söyler ve
"Bugün hava çok güzel” der.
Gerçek ona bakar ve gözlerini gökyüzüne kaldırır. Gün gerçekten çok güzeldir, doğru söylemesine şaşırmıştır. Bir kuyunun önüne gelene kadar birlikte zaman geçirirler. Yalan hep doğru söylemektedir.

Yalan;
"Su çok güzel, birlikte banyo yapalım!" der.

Gerçek, bir kez daha şüpheci bir şekilde suya dokunur, su gerçekten çok güzeldir.

Ona inanıp soyunur ve yüzmeye başlarlar.
Yalan bir anda sudan çıkar, gerçeğin kıyafetlerini giyerek kaçıp kayıplara karışır.

Kızgın gerçek, kuyudan çıkar yalanı bulmak ve kıyafetlerini geri almak için her yere gider.

Dünyada çıplak gerçeği görenler onu hor görmekte ve öfkeyle bakmaktadır.
Zavallı gerçek, kuyuya geri döner ve sonsuza dek ortadan kaybolur.

O zamandan beri yalan, dünyanın her yerinde gerçek gibi giyinmiş ve içimizde yaşamaktadır. Dünya ise hiçbir şekilde çıplak gerçeği görmek istememektedir.
~

Tablo:
Jean Leon GEROME /
Kuyudan Çıkan Gerçek
1896

26 Mart 2019 Salı

Lenin Büstü


Lenin Büstü

Yahudi asıllı bir Rus, İsrail’e göçme iznini alır. Çıkışta, Ruslar bagajını denetlerken elbiselerin arasında Lenin’in büstünü bulurlar…
– Bu nedir?
Yahudi:

19 Şubat 2019 Salı

Doğru Zaman

Doğru Zaman

Amerikalı bir zengin işadamı, bir iş seyahati sırasında
küçük bir Meksika koyu kasabasına uğrar. Limanda gezerken,
ağzına kadar balık dolu küçük bir teknenin içinde oturan bir
balıkçı dikkatini çeker. Merakla yanına yaklaşır ve sorar,

Yük ve Yol

Yük ve Yol
Eski zamanlardı. Yolların düzgün olmadığı zamanlar... Fakirdi çoğunluk, bu nedenle taşınacak yüklere talip olacak hamallar bulmak zor olmuyordu... Hamal isen iki şey önemli oluyor senin için: Yük ve yol... Ancak sırtına aldığın yükle bu mesafeyi aşabilirsen, ücret mevzu bahis oluyor. Aksi olursa, cereme çekiyorsun! Bunu düşünüyordum, yanımdaki hamalla yola çıkarken, ihtiyardı. Kendinden büyük bir yük almıştı. Benim sırtımda ise birkaç bavul vardı sadece, onunkinin çeyreği... Diyordum ki içimden: "Çok gitmeden kıvrılırsa titreyen bacakları, yüklenirim sırtındaki yükün yarısını!" 

Fotoğrafı çeken kişi anneye sormuş

Fotoğrafı çeken kişi anneye sormuş; “Nasıl oldu da çocuğunuzu telefon ve tablet ile oynamak yerine kitapla vakit geçirmeye ikna ettiniz?"

Anne şöyle cevap vermiş; “Çocuklar bizi dinlemezler, bizleri taklit ederler.”

Çocuklarınızın ne yapmasını istiyorsanız bunu önce siz yapmalısınız!!


Kutuda ki fare

Kutuda ki fare
"Aykırı profesör" elinde bir fare ve kutu ile salona girdi. Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında fareyi kutunun içine koydu ve kutuyu kapattı.



Kutunun hava almadığı açıktı. Salona dönerek: “Bu kutuya iki gün kimse dokunmayacak dokunan bu dersi geçemez!..” dedi ve salondan çıkıp gitti.

Dostoyevski ve Köpek

Dostoyevski ve Köpek
Dostoyevski hapishanedeki bir kőpekle, insan ilişkileri üzerine gőzleme dayalı bir deney yapıyor. Önce hapishanedeki bir kőpeğin yanından geçen her mahkûm tarafından tekmelendiğini gőzlemler.

Asıl ilginç olan şey, kőpeğin mahkûmlardan kaçmaması ve yanına bir mahkûm yaklaştığında otomatik olarak eğilerek tekme pozisyonu almasıdır. O, bir gün kőpeğin yanına yaklaşarak onun başını okşar. Kőpek bir süre şaşkın şaşkın ona baktıktan sonra, hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlamaya başlar. Ve kőpek, o günden sonra nerede Dostoyevski’yi gőrse oradan kaçar ve ona bir daha asla yaklaşmaz. 

Hepimiz bir anlamda Dostoyevski’nin kőpeğine benziyoruz. Gerçek sevgiye yeterince değer vermiyor, sevgimizi gőstermiyoruz. Bize sevgi gősterenleri ise kırıyor ve itiyoruz."

Leonardo da Vinci; ‘Son Aksam Yemeği’


Leonardo da Vinci; ‘Son Aksam Yemeği’ isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı…

İyi’yi İsa’nın bedeninde, Kötü’yü de İsa’nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda’nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı…

Bir adam Microsoft şirketine iş için konuşmaya gidiyor


Bir adam Microsoft şirketine iş için konuşmaya gidiyor. Girmek istediği iş de tuvalet temizleyiciliği.
HR menajeri ile görüşüp tıkanmış bir lavaboyu temizleyip testten geçiyor.
HR menajeri adama testi geçtiğini, hangi gün saat kaçta iş başı yapması gerektiğinin kendisine e-mail yoluyla gönderileceğini söylüyor.
Adam, bilgisayarı olmadığını, dolayısıyla e-mail kullanmadığını açıklıyor.

12 Şubat 2019 Salı

Dalgayı Yakalamak...

Dalgayı yakalamak...
Çin’in Guangzhou kentinde bir banka soygunu… Soygunculardan biri bankadakilere bağırır: “Kımıldamayın! Para devletindir, ama hayatınız sizindir.” Herkes sessizce yatar… 

Bunun adı “Zihin Değiştirme Kavramı”dır. Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek…
Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada… Soyguncu bağırır: “Edebini takın. Bu bir soygun, ırza geçme değil!” Bunun adı “Profesyonellik”tir. İşin neyse onun üzerinde yoğunlaş!

11 Şubat 2019 Pazartesi

Bir Kızılderili Öğretisi diyor ki

Bir Kızılderili Öğretisi diyor ki:
✅Bir atın susuzluğunu giderdiği yerden su iç; at hiçbir zaman kötü su içmez.
✅Kedinin yattığı yerde uyu.
✅ Kurdun değdiği elmayı ye.
✅Sivrisineklerin yerleştiği mantarları korkusuzca topla.
✅Köstebeklerin kazdığı yere ağaç dik.
✅Yılanın ısınmaya durduğu yere ev yap.
✅Sıcak günlerde kuşların yuva yaptığı yere kuyu kaz.
✅Horozlarla beraber uyu ve uyan ki tüm gün için en sarı mısırlara ulaşabilesin.
✅Daha çok yeşillik ye, ki bir hayvandaki gibi güçlü bacaklara ve dayanıklı bir kalbe sahip olabilesin.
✅Daha çok yüzmeye git ki, dünyada kendini bir balığın kendini denizde hissettiği gibi hissedebilesin.
✅Daha sık gökyüzüne bak, daha az ayaklara, böylece düşüncelerin daha net ve hafif olacaktır.
✅Konuşmak yerine, daha çok sessiz kal; böylelikle ruhun sakinliğe ve huzura erebilecek.